top of page

Havalimanı

  • Yazarın fotoğrafı: Murat TÜRKYILMAZ
    Murat TÜRKYILMAZ
  • 3 Mar 2023
  • 4 dakikada okunur

ree

Saygıdeğer Başkan,

Kıymetli Meclis Üyeleri,


Bundan tam üç yıl evvel yine burada, bu mecliste, bu kürsüden ki o vakitler Sn. İmamoğlu’nun demokrat bir yönetici iddiasında olduğu ve meclis toplantılara iştirak ettiği günlerdi, o’nun riyasetinde yapılan bir meclis toplantısında ‘Yerel Demokrasilerde Meclis’in rolü’ başlıklı konuşmamın sonunda ‘umarız İstanbullular beş yılın sonunda İstanbul İstanbul olalı hiç görmedi böyle keder’ şarkısını söylemezler demiştik. Bugün maalesef daha 3 yıl geçmişken, daha ilk yıllarda İstanbullular mahzun ve kederli. Bu vesileyle kederli İstanbul ailesine, kederin sevince dönüşeceği günlerin yakın olduğu müjdesiyle sevgi ve saygılarımı sunuyorum.


İktidarıyla muhalefetiyle herkesin sevinç duyacağı, ülkemizin yüz akı bir projesini burada savunmak için söz almaktan ötürü üzüntümü ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum.


İstanbul Havalimanı ve Atatürk havalimanı projelerine ilişkin olarak kamuoyunda yürütülen siyasi dozu yüksek tartışmaların kodlarını ve perde arkasını sizlerle paylaşmak istiyorum.


Siyasi ihtiraslarının aklın ve mantığın önüne geçtiği bir topluluğa meşru ve makulü anlatmanın çok zor olduğu günlerden geçiyoruz. Fakat bizler sözümüzü ve sesimizi inatla yükseltmeye devam edeceğiz…


Sabiha Gökçen havalimanı yapılırken uçak inmeyen yere hava limanı mı yapılır diyecek kadar mevzunun cahili bir anlayışa İstanbul havalimanını anlatmak elbette ki zor,


Daha dün Atatürk havalimanını Millet bahçesine çevirmek bizim düşüncemiz diyen Kılıçdaroğlu ve takipçilerine, bu alanda yeşil alan önceliğimizdir diyen Sn. İmamoğlu ve kadrolarına fakat bugün tam aksini söyleyen anlayışa derdimizi anlatmak elbette ki zor,


Gezi parkında üç beş ağaç için ortalığı yakıp yıkanlara, çırağanda kökünden sökülen 112 çınar ağacı için gıkını çıkarmayanlara, bu ağaçları her biri için bugün Atatürk havalimanına yapılacak olan millet bahçesinde 1000 bin ağaç toplamda 130 bin ağaç dikileceğini izah etmek elbette ki zor,


Günde 1000 uçağın emisyonuna maruz kalan 5 milyon insana çevrecilik edebiyata yapanlara, havalimanının kaldırılmasının çevresel gerekçelerini izah etmek elbette zor,


Gezi parkında ağaçların arkasına saklanarak bu ülkenin yüz akı projeleri olan Avrasya tüneline, 3. Köprüye, Kanal İstanbul’a ve İstanbul Havalimanına karşı çıkan zihniyete dünyanın ilk 10 havalimanının İstanbul’a ve ülkemize katkılarını anlatmak elbette zor,


20 yıllık devrim hikayemize burun kıvıran, bu devrimlerin mimarına ağza alınmayacak küfürler savuran, Recep Tayyip Erdoğan denildiğinde eli ayağı boşalan kör ve muhteris zihniyete bu büyük projeleri anlatmak elbette ki zor…


Ama bizler soru severiz, anlatmaya gayret edelim.


Değerli Arkadaşlar,


Bizler büyük bir vakıf medeniyetinin mirasçılarıyız. O mirasın en temel motivasyonu: hayırda yarışmaktır. Bugün ve geçmişte hayırda yarışmayı yanlış anlamış bir zihniyetle mücadele ediyoruz. Her şeye hayır diyen bu anlayış için bakın Turgut Özal nasıl bir değerlendirme yapmış.(FotoBlok)


Evet geçmişe baktığınızda işte bu büyük projelere karşı CHP ve istemezük topluluğunun hayır dediği birkaç proje, bugün bunların hepsi İstanbullulara ve milletimizi hizmet ediyor. Merhum Özal’ın ferasetine hayran olmamak elde değil. Her şeye hayır diyen bu anlayışa Allah hayrınızı versin diyorum.


Devletin bugüne kadar birçok projesine hayır denilmesinin asıl sebebinin aslında milletin ve sandığın en büyük projesi olan Recep Tayyib Erdoğan’a karşı çıkmalarından kaynaklandığını da biliyoruz.


Allah’tan bu karşı gelme ve inatlaşmaya dönük patolojik rahatsızlık için şifa niyaz ediyorum.


Değerli arkadaşlar,


Atatürk Havalimanımız 1900’ lerin başında Türkiye’de ilk hava ulaşımın başlatıldığı yerdir. 1953 yılında uluslararası hava trafiğine açılmıştır. Fakat ulaşımda, artan talepler ve yolcu kapasitesini Türkiye’nin beklentilerini ve hedeflerini karşılayamaz duruma gelmişti.


Şehircilik açısından bakıldığında, daha önce İstanbul’un uzak bir bölgesinde yer alan Atatürk Havalimanı, bugün; Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy ve Küçükçekmece gibi nüfusu milyonları aşan insanımızın yaşadığı bir bölgenin tam merkezindedir.

Bu anlamda nüfusla birlikte, burada yaşayan İstanbullular için de pek çok sorunu beraberinde getiriyordu. Hem çevresel hem de sağlık açısından; çevrede yaşayan insanımız uçaklardan kaynaklanan bir gürültü ve hava kirliliğiyle karşı karşıya kalıyordu.

Yine ulaşım noktasında da bölgede çok yoğun bir trafiğe sebep oluyor, bu trafiğin getirdiği kirlilikle yine vatandaşlarımız karşı karşıya kalıyordu.

İşte çevre, şehircilik, ulaşım ve kapasite yetersizliğine bağlı birçok sorun nedeniyle Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu Büyük Türkiye ve Büyük İstanbul vizyonuyla; dünyaya örnek ve model olan İstanbul Havalimanımız yapıldı. Ve hamdolsun bugün hem yolcu hem de uçak sayısında Avrupa rekorları kırıyoruz.

Peki, dünyada bizimki gibi kapatılan ve dönüştürülen havalimanları yok mu?

Bakın Almanya Berlin’de Tempelhof Havaalanı vardı. 2008’de kapatıldı. Almanya’nın en çok kullanılan havaalanlarından bir tanesiydi. Çok eskiydi. Kapasitesini doldurmuştu. Uçaklardan kaynaklanan gürültü kirliliği, egzoz gazı kirliliği tamamen ortadan kalkmış, çevresinde trafik sorunu kalmadı. Hem milyonlarca metrekarelik yeni bir yaşam alanı oluşturulmuş hem de Berlin’de vatandaşlar çok daha modern ve büyük bir havalimanına kavuştular.

İşte aynısı burada da oldu. Artık trafik yüzde 30-40 azaldı. Hava kirliliği yok. Ulaşım büyük oranda rahatladı.

Şimdi bugün, Atatürk Havalimanının yanına giden sözde çevrecilerin, maskeli doğaseverlerin, bizim çağın ve insanımızın temel ihtiyaçlarına göre tasarladığımız bu dev projeye; elle tutulur hiçbir mesnede dayanmaksızın iftira attıklarını, itiraz ettiklerini görüyoruz.

Açık söylüyorum. Dün Gezi’de nasıl mesele çevre değilse, ağaç değilse bugün de mesele millet bahçesi değildir.

Burada mesele, her hayra engel olmayı vazife bilmiş, halktan ve halkçılıktan, çevrecilik ve doğaseverlikten uzak CHP’nin o klasik, çarpık tavrıdır.

İstanbul Atatürk Havalimanı’nda yapacağımız Türkiye’nin en büyük millet bahçesini, günde 1 milyondan fazla insanın aynı anda vakit geçireceği; piknik yapacağı, spor yapacağı, yürüyüş yapacağı, kitap okuyacağı, dinleneceği, nefes alacağı bu eseri; ilk fidanlarıyla buluşturmak için gün sayıyoruz.

İnşallah tamamlandığında tam 2 Central Park büyüklüğünde Dünya’nın en büyük yeşil alanlarından biri olacak millet bahçemiz, 132 bin 500 ağacıyla İstanbul'un merkezinde 5 milyon 61 bin metrekarelik yeşil bir koridora dönüşecek, İstanbul’un akciğeri olacak.

7’den 70’e tüm vatandaşlarımızın vakit geçirebileceği bir alan olacak.

Millet bahçemiz iklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle mücadelemize güç katacak, İstanbul’un en merkezi afet toplanma alanı olacak.


Uçak trafiğinden kaynaklı;

2018 yılında 1 Milyar Ton CO2 Eşdeğeri Emisyon değeri,

2020 yılında 74 Bin Ton CO2 Eşdeğeri Emisyona düştü.

Bölgede oluşan trafik ve bu trafikten kaynaklanan artı emisyon, hava ve gürültü kirliliği söz konusu.

Havalimanı çevresinde 5 km2 çevresinde kalan alan içerisinde minimum 5 Milyon İstanbullu gürültü ve emisyona maruz kalıyordu.

5 milyon 61 bin metrekarelik yeşil bir koridora dönüşecek,

İnşallah İstanbul’un akciğeri olacak.


Ben sözlerime son verirken, yarın kutlayacağımız gençlik bayramı vesilesiyle Gençlerimizin bayramını kutluyorum. Bu bayramın bir diğer adı da malumun Atatürk’ü anma bayramı.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk bakın ne diyor; “Biz yaptıklarımızı asla yeterli göremeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetindeyiz. Yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah ve kaynaklara sahip kılacağız. Millî kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız. Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem yoktur.” Bizim de şüphemiz yok fakat şüphe duyanlar, o kadim aşağılık kompleksini üzerlerinden atamamışlar var.

Atatürk milliyetçiliğini, onun muasır medeniyet idealini, istikbal göklerdedir ufkunu; oraya buraya onun heykelini yapmak, ismini vermek, İzmir marşında bayrak sallamak zanneden İlhan Selçuk’un tabiriyle gardırop Atatürkçülerine ve milletimize; Atatürk Havalimanında yapılacak olan millet bahçesini armağan ediyoruz.

Ve son olarak; İstanbul’a vefası olamayanın yol arkadaşlarına da vefası olmaz. Aldığımız bilgiye göre İBB Sözcülüğünden İBB gözcülüğü görevine getirilen Sn. Murat Ongun’a ve trol arkadaşlarına bu vesileyle geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Umarım bundan böyle yalanlar değil gerçekler ve en önemlisi Fazilet rehberiniz olur.

Hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.








 
 
 

Yorumlar


Abone Ol

Teşekkürler

  • Black Facebook Icon
  • Black Twitter Icon
  • Black Instagram Icon

© 2023 Tüm hakları saklıdır.

bottom of page